Kanal tedavisi yapılan işlemler dolayısıyla birçok kişi tarafından ağrılı bir süreç olarak düşünülmektedir. Bu yüzden de kanal tedavisinin ertelenmesi gibi durumlar ile sıklıkla karşı karşıya kalınır. Fakat günümüzde, teknolojinin gelişmesiyle birlikte kanal tedavileri daha konforlu ve ağrısız bir şekilde yapılmaya başlanmıştır. Kişilerin kafalarında meydana gelen bu düşüncelere rağmen kanal tedavisi ağrı durumu olmadan sonlandırılmaktadır. Tedavi esnasında hissedilen ağrı genellikle o kısımda bulunan enfeksiyonlardan dolayı ortaya çıkmaktadır. Kanal tedavisi, tedavinin tümüyle hastada meydana gelen ağrıların ortadan kalkmasını sağlamaktadır. Gerçekleştirilen kanal tedavisi, bütün diş ve çene bölgesinin iğneyle uyuşturulmasının ardından başlar. Tedavinin tamamlanmasıysa yaklaşık olarak 45-60 dakika arasında değişiklik göstermektedir. Kişilerin bu süreç içerisinde tedaviyi ertelemeleri ve aksatmaları, o bölgede bulunan enfeksiyon seviyesinin daha fazla artmasına yol açmaktadır. Bu gibi durumların ardından diş ve kemiklerde kayıplar ile karşılaşılabilir. Kanal tedavisinin ertelenmeden en kısa süre içerisinde gerçekleştirilmesi gerekmektedir.
Kanal tedavisinin kullanım ömrü, gerçekleştirilen tedaviyle bu dişin ömrünün ne kadar zaman boyunca sağlam olabileceğinin ömrüdür. Kanal tedavisi uygulanan diş genellikle kalıcı olmaktadır. Hastanın dişi üstünde herhangi bir kırılma durumu veya farklı bir hasar oluşturan durumla karşı karşıya kalınmazsa, kanal tedavisi yapılan dişte de hasar ile karşılaşılmaz. Bunun yanı sıra, tedavi sürecinin de doğru bir biçimde ilerlemesinin önemi büyüktür. Şayet bir diş doktoru doğru bir şekilde kanal tedavisini yerine getirmiş ise kanal tedavisinin yinelenmesine gerek bulunmamaktadır. Uzun süreli bir kullanımla hastaların bu tedaviden verim elde etmesi sağlanır.
Kanal Tedavisi Nedir?
Bir dişin üzerinde bulunan enfekte olan özün veya mevcut olan hasarın ortadan kaldırılması, dişin temizliğinin yapılarak dezenfekte edilmesi ve ardından da o alanın kapatılması uygulamasıdır. Dişin içerisinde bulunan ve en iç kısımda kalan pulpa, yumuşak bir çekirdek olarak akıllara getirilebilir. Dişlere ait olan kök kısımlarının uçlarına kadar gelen pulpada; kan damarları, sinirler ve bağ dokuları bulunmaktadır. Bu diş dıştan gelen herhangi bir darbeyle birlikte zarar görür, çatlar veya derin boyutlara sahip bir çürük meydana gelirse, mevcut olan bakteriler bu pulpa içine girerek kısa bir zaman içerisinde çoğalırlar. Bakterilerin artması kontrol altına alınamaz ise, kısa zaman içerisinde bu bölge üzerinde enfeksiyonların ve apselerin oluşması kaçınılmaz bir durum halini almaktadır. Bu şekilde durumlar ise pulpa ölümünün gerçekleşmesi ve diş kayıplarının yaşanmasına neden olur. Yaşanan bu durumla birlikte uygulanacak tek tedavi dişe kanal tedavisi yapılması ve zarar görmüş olan dişin tekrardan kazandırılmasıdır.