Hastalar tarafından kaygı yaşanmasına sebep olan durum kaplama yapılan dişlerde çürük oluşup oluşmayacağı konusudur. Ağız temizliğinin düzenli olarak yapıldığı kaplama ve köprülerin içerisindeki destek dişlerin çürümesi gibi bir durum söz konusu değildir. Ancak buradaki en önemli nokta, yapılan köprülerin destek diş ve çevre doku ile en yüksek seviyede uyum göstermesidir. Eğer diş ile restorasyon arasında herhangi bir uyumsuzluk ya da boşluk bulunuyorsa bu kısımda zamanla meydana gelecek sızıntı nedeniyle bakteri birikimi ortaya çıkar ve yapıştırıcı maddenin de erimesi ile çürük oluşmaya başlar.
Dişin en dış tabakası mine tabakasıdır. Diş minesi vücutta bulunan en sert dokudur. Diş minesi, kemik dokusundan daha sert bir yapıdadır. Köprü restorasyonları gerçekleştirilirken kullanılacak olan malzemeye yer açmak için dişlere aşındırma yapılması gerekir. Bu uygulama ile diş minesi aşındırılıp bir alt katmanda bulunan dentin tabakasına inilir.
Dentin tabakası diş minesi kadar dayanıklı bir yapıya sahip değildir. Dentin tabakası geçirgen bir yapıya sahip olduğundan uyaranlara karşı daha hassastır. Dentin tabakasının bu hassas yapısından dolayı restorasyonun aşındırılan dişi tamamıyla kaplaması gerekmektedir. Eğer tam anlamı ile çevrelemiyor ise, açıkta kalan dentin tabakası hem hassasiyete sebep olmayı sürdürecek hem de ağız içindeki asitli ortamın etkisi altında kalarak zamanla çürümeye açık hale gelecektir. Bazen de zaman içerisinde köprünün belirli noktalarına fazla yük gelmesi yani çiğneme basıncının eşit oranda dağılmaması neticesinde restorasyonun içerisindeki yapıştırma simanı çözünebilir. Bunun sonucunda ise içteki taşıyıcı dişin çürümesine ve koku sorununa yol açar. Çiğneme esnasında hafif oynadığı ya da esnediği düşünülen restorasyonlar çıkarılıp, temizlendikten sonra uyumunda bozulmalar meydana gelmediyse yeniden yapıştırılmalıdır. Kullanılmaya devam edildiği taktirde kesik dişle restorasyon arasına sızan bakteriler ve asitli ortam dişte çürük oluşumuna ve koku problemine neden olur.
Aynı zamanda yeterli olmayan ağız bakımı ve yanlış fırçalama sebebi ile restorasyon kenarlarındaki diş eti zaman içerisinde çekilebilir. Bunun sonucunda da yine daha hassas bir yapıda olan dentin dokusu ağız içi asitli ortam ile karşı karşıya kalır ve çürük oluşumu için zemin hazırlanmış olur. Bu halde olan restorasyonlar zamanı geldiğinde yenilenmez ise kesik dişlerin çürüme ihtimali artacaktır.
Doğru uygulanmış olan kaplamalar ve yapılan doğru temizlikler ile herhangi bir çürük oluşumuyla karşı karşıya kalmadan uzun süre kullanmak mümkün olmaktadır. Bu konuda önemli olan hekimin uyguladığı işlemin kalitesi ve hastanın göstermiş olduğu özen olmaktadır.