Diş çekim işlemi, bir diş doktoru ya da ağız cerrahi tarafından gerçekleştirilen uygulamalardan bir tanesidir. Diş çekimi, genel, lokal, intravenöz anestezi ya da farklı bir kombinasyonuyla nispeten çabuk uygulanan bir ayakta tedavi prosedürüdür. Kısacası dişin kemikteki soket ismi ile bilinen yuvasından cerrahi müdahale ile çekip çıkarılmasına diş çekimi denilmektedir.
Diş çekim işleminin ardından meydana gelen boşluk birkaç gün içerisinde kapanmaya başlamaktadır. Fakat bu boşluğun yumuşak dokuyla kapanması ortalama iki- üç hafta devam edebilmektedir. Kemiklerin tamamı ile kendini toparlayabilmesi ortalama altı aylık bir zaman almaktadır. Dişin konumu ve büyüklüğü, kişinin yaşı ve öteki dişlerin yapısı ile ilişkili olarak, çekim yapılan dişin oluşturduğu boşluğun kapanma zamanı uzayıp, kısalabilmektedir.
Diş Çekim İşlemi Nasıl Yapılır?
Diş çekim işlemi, diş doktorlarıyla cerrahi uygulaması yapmak için özel eğitim görmüş diş doktorları olan ağız cerrahları tarafından yapabilmektedirler. Diş çekim işleminden evvel diş doktoru kişiye dişin alınacağı kısmı uyuşturmak için bir lokal anestezi enjeksiyonu vermektedir. Bazı durumlarda, bilhassa gömülü olan yirmilik yaş diş çekim işlemlerinde diş doktoru daha kuvvetli bir genel anestezi tercih edebilmektedir. Bu genel anestezi sancıyı engelleyecek ve prosedür süresince kişiyi uyutacaktır. Bu tür diş çekimlerin dişi saran kemik ve diş eti dokusu çoğu zaman kesilmektedir. Ardından forseps tercih ederek dişi kavrayacaktır ve diş bölgesinde normalde hareketsiz tutan çene kemiğiyle bağlarından gevşetebilmek için hafif bir şekilde geri ileri oynatacaktır.
Bazı olaylarda güçlük ile çekilen bir diş çok parçalı bir durumda da çıkartılabilmektedir.
Diş çekim işleminin ardından kanamaların olması olağan ve gerekli bir durumdur. Genel olarak dişten geriye kalan oyukta bir kan pıhtısı ortaya çıkmaktadır. Diş doktoru diş oyuğuna gazlı bir bez konumlandırır ve kanamayı durdurmaya destek olabilmek için kişiye ısırmasını söylemektedir. Bazı olaylarda diş doktoru diş kısmındaki diş eti kenarlarının düzgün bir şekilde kapanabilmesi için kendiliğinden çözünebilen birkaç dikiş atılabilmektedir. Bazı durumlarda, soketteki kan pıhtısı gevşemeye başlayarak düşer ve oyuktaki kemiği ortaya çıkartır. Bu acı veren ve tehlikeli bir durum olmaktadır. Bu septik soket olarak isimlendirilen duruma bunun yanı sıra kuru soket ismi de verilmektedir. İyileşmenin başlayabilmesi için kan pıhtısının oluşması gerektiğinden, diş doktoru buna destek olmak üzere antibiyotik ya da antiseptik kapsayan bir ağrı kesici macunu, birkaç günlüğüne sokete konumlandırabilir.