Tel tedavisinden evvel muayene esnasında en çok merak edilen hususlardan biri, diş teli tedavi tekniğinde acı ya da sancı düzeyidir. Tel tedavisi ya da başka ortodontik tedaviler acı ya da sancı ile ilişkilendirilen tedavilerden değildir. Kanamasız ve sancısız olarak tanınan ortodontik tedavisinden evvel gelen bu suallerin en büyük nedeni daha evvelden tel tedavisi görmüş kişilerin söylediği abartılı korkutucu hikayelerdir. Genel olarak az sayıda olumlu olmayan tecrübe geçiren kişiler hikayelerini oldukça şiddetli ve tesirli anlatır iken, büyük bir kısmı oluşturan ve şikayeti olmayan kişiler ne kadar memnun olduklarını fazla söylemez. Peki ortodontik tedavi tekniğinde yaşanabilecek sancı ve ağrının kaynağı nedir?
Ortodontik tedavi tekniği başlangıcı çok basit ve hızlı bir seans olmaktadır. Diş minesi üstünde diş renginde dolgu ürünü tercih edilerek braketler yapıştırılmaktadır. Tel takımı sırasında; dişin yıkanması, kurutulması, yapıştırıcı ajanın sürülmesi, braketin yerleştirilmesi ve ışıklanması uygulamaları gerçekleştirilir. Tümü sağlam mine üstünde gerçekleştiğinden ötürü sancısız uygulamalardır. İşlemden evvel diş uyuşturulmaz, sıradan bir kanama ortaya çıkmaz, sancı ya da ağrı hissedilmez. Ara seans ve telin çıkarılması adımında da genel olarak sancı geçirilmez.
Ortodontik tedaviyle dişe baskı uygulanır. İlk kez baskı yapılmaya başlandıktan altı saat sonra dişte ortodontik hareket başlamaktadır. Ortodontik hareketin başlamasıyla birlikte tedavinin ilk haftasında dişin kökünde sızlamalar olabilir. Bu sızlama genel olarak dört- beş gün içinde kendi kendine geçer. Sancının olmaması ya da geçmesi diş hareketinin durduğu anlamına gelmez, diş kökündeki kuvvetler dengelenmiştir ve sancı hissedilmeyen bir denge oluşumu ortaya çıkmıştır. Diş teli genel olarak dört- altı hafta süresince, şeffaf plaklar yedi- on dört gün süresince dişlere baskı uygulamaya devam etmektedir. Bu süre zarfında diş düzelmeye devam etmektedir.
Sonraki adımda diş teli değiştiğinde, yeniden baskı artışı gerçekleşmektedir. Diş zaten hareket halinde olduğundan dolayı ara seansın ardından sancı oluşması beklenmemektedir. En fazla sancı hissedilen süreç telin takıldığı ve diş hareketinin ilk kez gerçekleştiği haftadır. Sancıya etki eden etkenler, dişteki çapraşık miktarı, hastanın sancı derecesi, tercih edilen telin kalınlığı ve telin bağlama tekniğidir. Genel olarak alt dişlerde üst dişlere kıyasla daha fazla sancı görülmektedir. Bu durumun nedeni alt diş kökünü çevreleyen alt çene kemiğinin oldukça sıkı bir yapıya sahip olmasıdır.
Tel sökme adımındaki braketleri dişten ayıran özel pensler tercih edilir. Söküm penslerinin sayesinde minimum bir baskı ile teller çıkarılır iken genel olarak kişiler telin çıkarıldığının bile farkına varmaz. Braketin çıkmasını takiben dişte yapışkan fazlalıkların temizlenmesi gerekmektedir. Su ya da hava soğutmasıyla temizlenen dişte halihazırda hassasiyet sorunları yer alıyorsa bu uygulamada da sızı hissedilmesi beklenmektedir. Normal sağlıklı dişlerdeyse hiçbir sancı hissedilmez. Hassasiyet sorunlarının kaynağı; diş etlerinin çekilmesi, minede çatlaklar ve çürükler olabildiğinden bu sorunların tedavi görmesi tavsiye edilir.